“Cumhuriyetin 100. Yılında Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim” çalıştayı gerçekleştirildi
Cumhuriyetin 100. yılına özel 8 Kasım 2023 tarihinde Galatasaray Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Cumhuriyetin 100. Yılında Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Çalıştayı” yoğun ilgiyle tamamlandı. Türkiye’de halkla ilişkiler ve kurumsal iletişimin dünü, bugünü ve geleceğinin tartışıldığı çalıştaya Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Banu Müjde Karsak moderatörlüğünde Doç. Dr. Elgiz Yılmaz Altuntaş, Doç. Dr. Gaye Aslı Sancar Demren, PEK Reklam Kurucu Kreatif Yönetici Mustafa Oral ve MPR Strateji Müdürü Can Saçkan konuşmacı olarak katıldı.
En Önemli İletişim: Cumhuriyetin Kendisi
Cumhuriyet ve kurumlarına ilişkin iletişim çalışmalarının nasıl bir dönüşüm geçirdiğinin ele alındığı çalıştayda Oral, “Cumhuriyetin ilk yıllarında en önemli iletişim faaliyeti, cumhuriyetin kendisini anlatması ve aktarmasıydı. Bu sebeple semboller, logolar ve fotoğraflar o dönem için çok değerliydi. Fotoğrafı kimin çektiği kadar fotoğrafın nasıl çekildiği de önemliydi. 1923’ten bugüne gelindiğinde ise iletişim çalışmalarının yoğunluğu artarken ekran boyutu ise giderek küçüldü. Bugün, iletişimin temel esaslarını oluşturan logo, görsel ve mesaj ise küçük ekranlara sığdı” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Geçmişten günümüze Türkiye’nin uluslararası kamuoyu oluşturma çabalarına değinen Sancar Demren ise “Cumhuriyet kurulmadan önce bir iletişim çabasının mevcut olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda 1920 yılında Anadolu Ajansı da Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki haklılığını dünyaya duyurmak ve uluslararası düzeyde bir kamuoyu oluşturmak amacıyla kurulmuştur. Yine, 1926 yılında Türkiye’nin tanıtımı için Avrupa ülkelerinin limanlarını dolaşan Karadeniz Vapuru, uluslararası imaj yönetimi için önemli bir uygulamaydı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörüleri ve ileri görüşlülüğü ile gerçekleştirdiği çalışmalar, ulusal imaj yönetimimiz için de örnek olarak gösterilebilir. 1990’lı yıllarda TİKA’nın Balkanlar ve Afrika’daki uluslararası insani yardım faaliyetleriyle Türkiye’nin uluslararası görünürlüğü artmaya başlamış, 2010 yılında uluslararası itibarın yönetilmesi amacıyla kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile ivme kazanmıştır. Bugün ise Türkiye’nin uluslararası iletişim çalışmaları İletişim Başkanlığı’na bağlı Kamu Diplomasisi Daire Başkanlığı tarafından yürütülmektedir” şeklinde görüşlerini ifade etti.Cumhuriyet kurumlarının geçirdiği dönüşüme dikkat çeken Karsak, “Atatürk ve cumhuriyet değerleriyle birlikte İş Bankası ve Ziraat Bankası’nın kurumsal kimliklerinin günümüze kadar taşınmasının” önemini vurgularken, Saçkan ise yapay zekayla birlikte bu kurumların halkla ilişkiler açısından nasıl dönüşebileceğini ele aldı. Cumhuriyetin asırlık markalarının tarihsel gelişimlerinin de konuşulduğu çalıştayda Yılmaz Altuntaş, “Türkiye’nin asırlık markaları, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet değerlerini, ögelerini ve nostaljilerini içerisinde barındırarak günümüze kadar gelmiştir. Bu markaların hikayeleri, varlıkları cumhuriyetin toplumsal deneyim ve dönüşümlerini göstermesi açısından kıymetlidir” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Çalıştay sonucunda ise şu başlıklara dikkat çekilmiştir;
- Cumhuriyet dönemi iletişim çalışmalarında Türkiye’nin tanıtılması, Cumhuriyetin anlatılması ve temsil edilmesine odaklanılmıştır. Bu kapsamda semboller ve fotoğraflara ağırlık verilmiştir.
- Türkiye’nin cumhuriyet dönemi kurumlarından olan İş Bankası ve Ziraat Bankası uygulamaları ile geçmişten günümüze ulaşan asırlık markaların iletişim çalışmaları değerlendirilmiştir.
- Türkiye’nin iletişim ve uluslararası kamuoyu oluşturma çabaları, Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu Ajansı’nın kurulmasıyla başlamıştır. Türkiye’nin uluslararası itibarı yönetmek için gösterdiği çabalar, yıllar içerisinde sistematik bir şekilde gelişim gösterememiştir.
- Gelecekte Türkiye’nin kamu diplomasisi uygulamalarında kültürel diplomasi ve turizm diplomasisi faaliyetlerine ağırlık verilmesinin uluslararası kamuoyunu oluşturmada etkili olabileceği vurgulanmıştır.
- Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte halkla ilişkiler alanında içerik üretiminin daha hızlı artacağı, içerikte özgün alanların ortaya çıkacağı ve medya ilişkilerinde yapay zekanın ağırlık kazanacağı belirtilmiştir.
- Yapay zeka ile birlikte içerik üretiminde istem mühendisliğinin (Prompt Engineering) önemi vurgulanmıştır.
- Günümüzde halkla ilişkilerde yapay zeka etiğinin kapsamlı şekilde tartışılması gerektiği ifade edilmiştir.
- Influencer pazarlamasıyla halkla ilişkilerin tanıtım fonksiyonunun pazarlama halkla ilişkilerine yöneldiği, yeni nesil tanıtım stratejileriyle halkla ilişkilerdeki geleneksel kanaat önderlerinin fenomen ve Influencer’lara evrildiğinin altı çizilmiştir.
- Disiplinlerarası sınırların belirsizleştiği çağımızda unvanlardan bağımsız iletişim insanının sorun ve problemlere özgü çözümler üretebilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir.
- Türkiye’nin ikinci yüzyılında genç iletişimcilerin etkin dinlemeyle sektörde farklı ekip, süreç ve alanları yönetebilecek orkestra şefi rolünde olmasının beklenildiğine dikkat çekilmiştir.
- Şirketlerde tersine mentorluk yaklaşımıyla Z kuşağı için bir sinerji yaratılabileceği tartışılmıştır.
- İletişim kampanyalarında hikayeleştirme ve kişiselleştirmenin öneminden bahsedilmiştir.
- Başta siyasal iletişim kampanyaları olmak üzere bütün iletişim kampanyalarında kültür ve kimlik ögelerine konumlanan mesajlara dikkat çekilmiştir.
- Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim bağlamında yüz yüze iletişimin önemini koruyacağı vurgulanmıştır.
Detaylı Bilgi İçin:
Galatasaray Üniversitesi
İletişim Fakültesi İletişim Ajansı
(0212) 227 44 80