
Inclusion+ Projesinin ilk yılı tamamlandı
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi araştırmacılarının da ortağı olduğu Inclusion+ projesi ilk yılını tamamladı. Portekiz, Finlandiya, Türkiye ve Litvanya'dan toplam 6 üniversitenin işbirliğiyle yürütülen proje, dezavantajlı öğrencilerin uluslararası hareketlilikte karşılaştığı engelleri belirlemek ve bu engelleri aşmak için hem yükseköğretim kurumları hem de ev sahibi şehirler üzerinde etki yaratmayı hedefliyor. İnsan odaklı teknolojik tasarımı esas alan proje, engelli öğrencilerin ve bakım sorumluluğu olan öğrencilerin etkin katılımıyla yürütülüyor.
Projenin Türkiye ayağında, engelli bireylerin karşılaştıkları zorlukları tespit etmek amacıyla son bir yılda anket ve literatür taraması gibi çalışmalar yürütüldü. Ayrıca Kadıköy Belediyesi Tasarım Atölyesi’nin (TAK) ev sahipliğinde ve Galatasaray Üniversitesi araştırmacılarının katılımıyla bir “diyalog forumu” düzenlendi. Fiziksel engelli 8, görme engelli 6 ve işitme engelli 2 olmak üzere toplam 16 katılımcı ile gerçekleştirilen etkinlik, uluslararası öğrenci hareketliliği programlarına engelli öğrencilerin katılımının güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım oldu. Katılımcılar sorunlarını paylaşmanın yanı sıra, araştırmanın paydaşlarından biri olarak projenin “ortak tasarım” aşamasına dâhil olarak çözüm önerileri ürettiler. Etkinlikte; şehirlerdeki hareketlilik sorunları ve çözümleri, üniversiteler için kapsayıcı eğitim uygulamaları ve en çok ihtiyaç duyulan erişilebilir teknolojiler üzerine özgün bakış açıları sunuldu.
Tüm bu aşamalarda elde edilen temel bulgular, üniversitelerin ve kentlerin altyapılarının iyileştirilmesine, toplumsal farkındalığın artırılmasına ve yenilikçi teknolojik çözümlerin hayata entegre edilmesine dair ihtiyacın önemini ortaya koydu. Kurumlar ve belediyeler koşulların iyileştirilmesine yönelik adımlar atsa da koordineli hareket etmenin sorunların çözümünde kritik rol oynadığı bir kez daha görüldü.
Projenin engelli bireylerin ihtiyaçları için önerdiği en pratik çözüm ise eğitim deneyimlerini, sosyal katılımı ve yaşam kalitesini iyileştirecek kapsamlı bir mobil uygulama geliştirilmesi için ilk adımın atılması oldu. Projenin bir sonraki aşamasında, elde edilen bulgular ve içgörüler doğrultusunda bu uygulamanın prototipi geliştirilecek. Böylece hem Türkiye'deki hem de proje ortağı ülkelerdeki dezavantajlı öğrencilerin, akademik ve kişisel yolculuklarını daha iyi bir noktaya taşınması hedefleniyor.